YASAD YK Başkanı Sn.Kamalı Eğitim Haftası Çalıştayında sektörümüzde Eğitimin Önemini Değerlendirdi
24 Ocak Eğitim Haftası kapsamında Çalıştay Türkiye tarafından düzenlenen Eğitim Çalıştayı’nın 3. gün paneli 27 Ocak 2021 tarihinde Değerli Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Gönül Kamalı’nın katılımıyla canlı olarak gerçekleştirilmiştir.
Sayın Kamalı insanların var olma savaşı verdikleri pandemi döneminde tüm işletmelerin eğitim ihtiyacının artarak devam ettiğini vurguladığı konuşmasında “Eğitimin çok ciddi kesintiye uğradığı bu dönemde aileler ve çocuklar kadar ekonomik sürekliliğini devam ettirmek isteyen işletmeler için de eğitim kritik ve stratejik öneme sahip. İşletmelerimiz, özellikle sürekli üretim içinde bulunması gereken ve insan kaynağının üretim verimliliği üzerinden varlıklarını devam ettiren teknoloji şirketlerimiz güncel teknolojilere, güncel ihtiyaçlara ve değişen teknolojilere adaptasyonla kendisini başarılı görebiliyor. Son 10 yıl içinde özellikle geçtiğimiz yıla baktığımızda dijital dönüşümün hayatımıza ne kadar girdiğini ve özellikle yazılımın kullanımı konusundaki tercihlerin ve ihtiyaçların ne kadar farklı bir yol aldığını kendi hayatımızda ve işletmelerimizde görmüş olduk.
İşletmelerimizi, inovasyon, sürekli teknoloji üreten, teknolojiyi takip eden, hayatımızın bundan başka bir şey olmadığı bir yazılım şirketi olarak anlatmamızın arkasında aslında şöyle bir yönlendirme geçiyor. Teknolojiyi takip etmelisiniz. Kritik ve stratejik teknolojilere doğru olan algılamamızı anlamamızı yani bu konuda eğitim almaya yönlendiriyoruz. Bu teknolojilerin nasıl bir değer zinciri içinde yer aldığı, nerelerde kullanılabileceği ve nasıl bir entegrasyon süreci ile insan hayatına ve işletmekler hayatına dokunabileceği konusunda yönlendiriyoruz.
Her yıl bir üniversite sınavına hazırlanmak kadar çok çalışmamızı gerektiren bir eğitim gerekiyor. Teknoloji şirketlerinde değişen teknolojilere adaptasyonu sağlayacak eğitimleri biz kaçınılmaz görüyoruz. Bu eğitimi bizler mi vermeliyiz, yoksa çalışanlar bu eğitimleri alırken zamanlarına destek mi olmalıyız, ya da bir sertifikasyon programını belli bir rotasyonla içerde sürekli dinamik mi tutmalıyız? Cevabı belki de hepsi. Değişen ve gelişen inovatif dünyada akademik bilgilerimizi güncel tutmamız gereken bir zorunluluk içinde yaşıyoruz. Yazılım şirketlerimiz bunun farkında. Eğitim sürdürülebilir bir ekonomi ve işletme yaratan yazılım şirketlerinin vazgeçilmez bir zorunluluğu.
Değişen inovatif ortamlardaki şirketlerin varlığını sürdürme, işletmelerin yön biçimlerindeki değişimi de gerektiriyor. Nesil değişiyor, yazılım dili ve metodolojileri değişiyor, dolayısıyla yazılım süreçleri değişiyor. Değişen yazılım dilleri ve onları sahaya taşımak için gerekli olan süreçlerde dün bildiğimiz ezberleri bugün kullanamayız, efektif olmaz. Mevcut yönetimin ve yöneticilerin güncel dünyaya adapte olmadığı bir yönetim kadrosuyla ve bir işletme yönetimiyle karşı karşıya kalıyoruz. Şirketlerimizin büyüyememelerinin temel sebebi işletmelerdeki yön körlüğü de diyebileceğimiz ama aslında işletme yönetimlerimizi güncel tutamamaktan kaynaklanan, güncel metodolojik yönetimleri işletme yönetimine yansıtamamaktan kaynaklanan ciddi problemler. Biz 15-25 yıl arası şirketlerimizde bunu çok net görebiliyoruz.
Hepimiz çok farklı katmanlarda eğitimin ne kadar büyük bir gücü olduğunu anlatıyoruz. Bizim STK olarak görevimiz işletmelerin verimliliği, sürekliliği ve makro ekonomik boyutta büyük ve marka yaratan noktaya doğru giderek uluslararası küresel boyutta varlıklarını sürdürebilmelerine, marka yaratmalarına katkı sağlamak. Şirketlere yönelik eğitimler KOBİ dediğimiz 5-25 yıllık olgunluğu olan şirketlerimize eğitimler verilmiyor. Büyük ekonomi oluşturmak ve hızlı markalaşabilmek için satış potansiyeli olan, bir dönem rekabette öncü noktaya gelmiş ama artık ilerleyemeyen KOBİ’lerimizin yollarının önlerinin açılmasına yönelik eğitimler verilmesi gerekiyor. Yazılım şirketlerimize yönelik olarak önümüzdeki dönemde scale-up, grow-up, KOBİ sıçraması dediğimiz programları farklı teknokentlerimizle orta kademede teknoloji şirketlerimizin istifadesine sunacağız. Orta kademeli şirketlerimizin en büyük ihtiyaçları onları markalaşmaya götürecek eğitimler. Yazılım istihdam odaklı insan kaynağının verimliliği ve bilgi birikimi üzerine büyüyen ve gelişebilen bir sektör. Bu kapsamda planladığımız eğitim programları ile firmalarımızı desteklemeye yönelik çalışmalarımız var.
Başka bir kritik konu dışa açılmaya yönelik itici gücün varlığı. Ülkemizde yurtiçi alım potansiyelimiz ve talebimiz yüksek. Dolayısıyla uluslararasına zorunlu bir yönlendirme yok. Bu yönlendirme eğitim kanalıyla yapılabileceği gibi devlet destekleriyle de bir özendirme yapılması gerekir. Bu bağlamda devletin de bizi ihracata itecek programlar yapmasına ihtiyaç var. Yurtiçinde 81 ilde çözüm ve hizmet üretiyoruz. Bizim amacımız gerçek şirket ve büyük şirket olmaya yönelik bir hedefi, hırsı ortaya çıkarmak. Turquality programının yazılım ihracatına yönelik versiyonu halen mevcut değil. Var olan program maalesef mal ihracatına yönelik. Teknoloji ve dijitali çok kapsamıyor; programın güncellenmesi lazım. Şu an bunu yapabilen programlardan biri HİSER. HİSER ihracat ışığı yaksa da elimizdeki ürünlerin uluslararası alanda özendirilmesi gerekiyor; marka teşviki olarak desteklenmesi gerekiyor.”